Panik Atak

Panik atak, dünyada en sık görülen rahatsızlıklardan biridir. Panik atak rahatsızlığı belirtileriyle kişilerin kötü hissetmelerine neden olarak tüm yaşamlarını etkisi altına alır. Dolayısıyla, panik atan rahatsızlığı olanların mutlaka tedavi edilmeleri gerekir. Öncelikle bu rahatsızlığın detaylarına bakılması gerekir.

Panik Atak Nedir?

Ani başlayan on dakikada en yüksek düzeye çıkan, yoğun korku ve rahatsızlık duyma durumu yaşanılan dönemdir. Diğer bir tanımla; panik atak, gerçek bir tehlike olmamasına ya da görünürde bir sebep olmamasına karşın şiddetli fiziksel belirtiler gösteren yoğun korku ataklarıdır. Panik atan rahatsızlığı yaşayan kişiler her an kalp krizi geçireceklerini, başlarına kötü bir şey geleceğini ya da öleceklerini hissederler. Her an panik atak geçirme korkusuna ise panik bozukluk denir.

panik atak tedavisi - bursa psikolog- abdullah gürleroğlu

Panik Atak Nedenleri Nelerdir?

Panik atak rahatsızlığının pek çok nedeni mevcut.

Genetik faktörler; genetik yatkınlıklarla çevresel faktörler bir araya geldiğinde bu rahatsızlık ortaya çıkar.

Anatomik bozukluklar; beyin sapında yer alan ve mavi nokta olarak isimlendirilen bölgenin görevini tam anlamıyla yerine getirememesinden dolayı panik atak yaşanabilir. Beyinde bulunan GABA, serotonin ve noradrenalin gibi maddelerdeki dengesizlikler. Özellikle psikiyatride kullanılan ilaçlar bu maddelerdeki dengeyi sağlar.

Antidepresan ilaçlar; bu ilaçlara ilk kez başlandığında panik atak gelişebilir. Sakinleştirici ilaçların ani bir şekilde bırakılması da panik atağa neden olur.

Kimyasal ajanlar; karbondioksit ve bir takım ilaçlar panik atağa neden olur.

Kişilik yapısı; histerik, çekingenlik, obsesif kompülsif kişilik özellikler taşıyan insanlar panik atak hastalığına daha yatkındırlar.

Bunların dışında da önemli birkaç neden daha sayılabilir. Çocukluk döneminde istismara uğramış olmak, çocukluk döneminde ağır travmalar yaşamış olmak, cinsel saldırı altında kalmak, boşanma ve benzeri durumlarda panik atak rahatsızlığının yaşanmasına neden olabilir.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Panik atak birbirinden farklı pek çok belirti gösterir. Bazı belirtiler daha hafif seyrederken bazı belirtiler daha şiddetli olabilir. Elbette, bu kişiden kişiye değişebilir.

Panik atağın en belirgin belirtileri şunlardır;

Çarpıntı
Terleme
Kalp atımlarının duyumsanması
Karın ağrısı ve bulantı
Titreme
Kontrolünü kaybetme korkusu
Ölüm korkusu
Soluğun kesilmesi
Kendini ve çevredekileri değişmiş hissetme
Karıncalanma ve uyuşmalar
Üşüme ve ürperme
Ateş basmaları
Nefes alamıyormuş gibi boğuluyormuş gibi hissetme, nefes darlığı
Göğüs ağrısı, göğüste yoğun sıkıntı hissi

Panik atak rahatsızlığı belirtileri kişiden kişiye değişir. Bazı kişilerde birden çok belirti görülebilir. Tüm bu belirtiler kişinin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkiler. Bu belirtilerin varlığı durumunda bir uzmana başvurulması gerekir.

Panik Atak Rahatsızlığının Tetiklendiği Durumlar

Stres durumlarında sık nefes alıp vermeler başladığı için tetiklenir.
Sindirim sistemi sorunları da tetikleyicidir.
Zayıf beslenme alışkanlıkları, düzensiz beslenmeler ve katı diyetler sonucu kan şekeri düzeyi değişir. Bu da atakları tetikler.
Sigara, alkol, bazı uyuşturucular ve kafein panik atakları artırır.
İşitme, görme zorlukları olan, denge ve koordinasyon zorlukları bulunan kişilerde stres düzeyi yüksek olduğu için tetiklenir.
Kortizon, astım ve amfetamin tedavilerinde kullanılmakta olan bazı ilaçlar panik atağı tetikler.
Panik atak bu gibi durumlarda artabilir.

Panik Atağın Sebep Olduğu Durumlar

Panik atak rahatsızlığı insanların hayatında pek çok değişikliğe neden olur. Bu rahatsızlık kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler.

Panik atak hastaları;

Sosyal ortamlardan kaçınma
İş ve okul hayatında sorunlar
Evden çıkmama korkusu
İntihar düşünceleri
Alkol ve madde kullanımına eğilim
Ekonomik problemler
Sıklıkla tıbbi bakım alma isteği

Bunun gibi birçok durum ortaya çıkar. Panik atak rahatsızlığı kişilerin hayatında önemli değişikliklere neden olur. Rahatsızlığın belirtileri görülmeye başlandığında hemen bir uzmana başvurulmalıdır. Elbette, her sağlık sorununda olduğu gibi panik atak rahatsızlığında da erken teşhis ve tedavi büyük önem taşır. Zira tedavi görüldüğünde kişinin hayatını olumsuz etkileyen durumlardan da kurtulmak mümkün olur.

Panik Bozukluğu Nasıl Oluşur?

İlk atak başlıyor:

Hiçbir neden yokken birdenbire başlayan göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes alamama, terleme, titreme, üşüme ya da ürperme, bazen de bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik; düşecek ya da bayılacakmış gibi olma, uyuşma ya da karıncalanma gibi belirtiler, kişiyi dehşet içinde bırakır.
O an “kalp krizi” geçirdiğini ya da felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir “ölüm korkusu” ya da “felç olma korkusu” yaşar.

Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik, kendisini ya da çevresini bir garip ya da değişik hissetme gibi duyguların ortaya çıkmasıyla, “kontrolünü kaybetmeye” ya da “çıldırmaya başladığını” düşünerek kendisine ya da çevresindekilere bir zarar vermekten korkmaya başlar.

Hasta büyük bir korku ve endişe ile yakınları tarafından en yakın doktor ya da acil servise götürülür. Orada yapılan bir çok muayene, çekilen film, EKG, BT ve diğer incelemelerde hiçbir şey bulunmaz, oksijen verilerek ya da “sakinleştirici” bir iğne yapılarak evine gönderilir.

Hastanın nesi olduğu sorulduğunda doktorlar “hiçbir şeyi yok” ya da “stresten olmuş”derler.

Ataklar tekrarlıyor:

Hasta o an biraz rahatlamakla birlikte, bir süre sonra yeni bir Panik Atağı ile aynı dehşet ve korkuyu yeniden yaşamaya ve her yeni atak ile acil servislere taşınmaya başlar.

Her seferinde yeniden muayene, yeniden incelemeler yapılmasına ve hiçbir olumsuz sonuç bulunmamasına rağmen hasta bir türlü iyileşmez; hatta kalbinde ya da beyninde kötü bir şey olduğuna, ancak doktorların bunu bir türlü bulamadığına inanmaya başlar. Bu nedenle başvurulan değişik doktorlarca defalarca muayene ve her seferinde yapılan incelemeler için dünya kadar para harcanmasına rağmen hastanın şikayetlerini açıklayabilecek herhangi bedensel bir hastalık saptanamaz.

Bazen de yanlış tanı konularak hasta, antibiyotikten nefes açıcıya, çarpıntı ilacından, tansiyon ve kalp ilacına ve vitamine kadar değişik ilaçlar ile tedavi edilmeye çalışılır, ancak bir türlü sonuç alınamaz.

Beklenti Anksiyetesi gelişiyor:

Ataklar tekrarlamaya devam ettikçe, hasta, ataklar arasındaki dönemde; gergin, huzursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir Panik atağının geleceğini beklemeye başlar. Bu endişeli bekleyişe “beklenti anksiyetesi” adı verilir. Atakların çoğu zaman belirsiz zaman ve yerlerde gelmesi bu kaygıyı daha çok artırır.

Ataklar sıklaştıkça, kalp krizi geçirip ölme, felç olma ya da kontrolünü kaybedip çıldırma korkuları pekişir.

Yoğun ve Sürekli Üzüntü:

Hastalar, evde kimsenin olmadığı bir zamanda kalp krizi geçirmekten ve hastaneye ulaşamadan ölmekten ya da kontrolünü kaybederek çıldırıp intihar etmekten , kendisine ya da yakınlarına bıçak ve bu gibi bir şeyle zarar vermekten, başkalarının bulunduğu ortamlarda çılgınca ve garip davranışlarda bulunarak rezil olmaktan şiddetle korkarlar. Bu düşüncelerin sürekli aklına gelmesinden dolayı da yoğun bir üzüntü duyarlar.

Davranışlar Değişiyor:

Bir süre sonra ataklara ve ataklar sırasında geçekleşeceğine inandıkları “felaketler”e karşı bazı önlemler almaya ve kimi davranışlarını değiştirmeye başlarlar.

Ataklara neden olabileceğini düşündükleri etkinliklerden, yiyecek ve içeceklerden vazgeçerler. Ataklara karşı evden çıkarken alkol/madde/ilaç kullanırlar. Ataklar sırasında olabileceklere karşı önlem alırlar.

Örneğin atak sırasında kontrolünü kaybederek çocuklarına zarar vereceğine inanan hastaların önlem olarak evdeki bütün bıçakları kilit altında tuttukları, çocuklarıyla yalnız kalmamaya çalıştıkları; atak sırasında fenalaşarak kendini yitireceğinden ya da bayılacağından korkan bayan hastaların sokağa çıkmak zorunda oldukları zaman, bayılıp yere düştüklerinde bacakları görülmesin diye pantolon giydikleri, baygınken çalınır diye takılarını yanına almadıkları , onu baygın bulanların yardımcı olabilmesi için üzerinde evinin, eşinin/ailesinin adresini, telefon numarasını hatta tıbbi yardım için ulaşabilmek üzere doktorunun kartvizitini üzerlerinde taşıdıkları görülmüştür.

Bu hastalar gerektiğinde acil yardımı çabuk alabilmek için ; bütün günlerini hastane bahçesinde geçirmeyi ya da güzergahlarını muayenehane, eczane ve acil servis bulunan yerlerden seçmeyi tercih ederler.

Agorafobi Nedir?

Hastaların % 60 ‘ından fazlası, atakların geleceği yer ve durumlardan kaçınmaya başlarlar.

Yalnız başına evde kalamaz, sokağa yalnız çıkamaz, taşıt araçlarına, asansöre binemez, dar sokak ya da köprülerden geçemez, pazar yeri, büyük mağazalar gibi kalabalık yerlere ya hiç giremez olurlar ya da ancak yanlarında birisi ile yoğun bir endişe ve rahatsızlık duyarak bu tür yerlere gidebilirler.

Hastaların, yalnız başlarına Panik Atağı geleceğini zannettikleri yerlere gidememe, o tür yerlerde kalamama durumlarına Agoragobi adı verilir.

Panik Bozukluğu Nasıl Bir Hastalıktır?

Panik Bozukluğu psikiyatristler tarafından iyi bilinen ve çok sık görülen bir rahatsızlıktır.

Öyle ki toplum içinde herhangi 100 kişinin yaklaşık 3-4’ü bu hastalığı ya daha önce geçirmişlerdir ya da halen bu hastalığı yaşamaktadırlar.

Genellikle ilk kez 20-35 yaşları arasında başlar. Kadınlarda, erkeklere göre 2-3 kat fazla görülür.

Panik Bozukluğu Neden Oluşur?

Panik Bozukluğunun neden oluştuğuna ilişkin iki bilimsel açıklama vardır:

1. Panik Bozukluğu, beynimizde nöron adı verilen sinir hücrelerinden salgılanan, heyecan ve duygusal yaşantılarımızı düzenleyen bazı beyin hormonlarının anormal çalışması sonucu oluşmaktadır.

2. Panik Bozukluğu, günlük yaşantımızda yaptığımız bazı davranışlarımızın sonucunda ortaya çıkan ve tamamen “doğal ve zararsız” olan çarpıntı, terleme, nefes sıkışıklığı ya da baş dönmesi gibi bedensel belirtilerin, hasta tarafından kötü bir hastalığın belirtileri olarak değerlendirilmesi ve bunun sonucunda da “kalp krizi geçiriyorum, öleceğim”, “çıldırıyorum”, “felç olacağım” şeklinde yanlış yorumlanması ile oluşur.

Panik Atak Tedavisi

Panik atak tedavi edilebilir bir sağlık sorunudur. Panik bozukluğun tedavisi için bazı ilaçlar mevcuttur. Bazı durumlarda ilaç tedavisi yanında terapi de önerilebilir. Tedavinin gerçekleşmesi için bir psikolog veya psikiyatristten yardım alınmalıdır. Uzman doktor ile görüşülüp gerekli bilgiler verildikten sonra hastanın durumuna uygun tedavi gerçekleşir.

Panik Atak hakkında daha fazla bilgi için Türkiye Psikiyatri Derneği’nin sayfasına göz atabilirsiniz. Tedavi için psikolog iletişim sayfasına tıklayın.