Akran Zorbalığı
Akran zorbalığı çocukluk ve ergenlik dönemlerinde sıkça önümüze çıkan bir sorundur. Çocuklar genellikle kendilerinden daha küçük ve güçsüz çocukları hedef alarak ona zorbalık ederler. Bu zorbalık sözlü atışma, fiziksel şiddet, siber zorbalık ve hatta cinsel şiddete kadar uzanabilmektedir. Akran zorbalığı tek bir kişiden oluşmayabilir bazen grup halindeki çocuklar zayıf ve güçsüz gördükleri bir çocuğa bunu uygulayabilmektedir.
Akran Zorbalığı Nedir?
Akran zorbalığı aslında bu kendini ön plana çıkarmak, güçlü ve yenilmez göstermek için yapılan bir eylemdir. Kendini yetersiz ve mutsuz hisseden öfkeli bir çocuk ya da çocuk grubunun sinirini çıkaracak deyim yerinde ise kurban bularak ona ve çevrede seyirci olarak izleyenlere güç gösterisi yaparak şiddet uygulamalarıdır. Bu sadeye kendini kanıtladıklarını düşünmektedirler. Bu tarz çocuklar ne yazık ki bencil, hırçın, taktir edilmemiş ve sevgiye aç oldukları için bu tarz yönelimlere karşı kendilerini ön plana ataralar.
Zorbalığa uğrayan çocukların büyük çoğunluğu zorba olan bireye göre daha zayıf ve yaşı küçük olduğu için kendini savunamayacağını düşünerek bu duruma sessiz kalmanın en iyisi olacağı yanılgısına kapılırlar. Bu da zorba olan bireyin kendini daha güçlü ve yenilmez hissetmesine olanak tanıdığı için birey tüm bu yanlış ve saldırgan davranışları tekrarlamaya devam eder.
Akran Zorbalığında 3 Çeşit İnsan
1- ZORBA; Zorba olan birey veya grup kesinlikle kendi istekleri, çıkarları ve kazançları dışında başka bireyin düşünce ve isteklerini önemsemezler. Kendilerinin oldukça güçlü ve yenilmez olduğunu düşündükleri ve bu düşünceye zorbalık yaparak kazandıkları için bunu yapmaktan geri durmazlar. Çünkü bu şekilde ön planda ve görülür olduklarını düşünürler.
2- MAĞDUR; Mağdur olan birey ya da grup kendilerini zayıf, güçsüz, ve küçük gördükleri için zorbalığa maruz kalarak içlerine kapılırlar. Ses çıkarmadıkça daha fazla ya da farklı zorbalıklara ile sürekli zarar görmeye katlanmaya başlarlar. Bu da zamanla özgüven kaybı, umutsuzluk ve karamsar bir hal almalarına yol açmaktadır.
3- SEYİRCİ; Seyirci olan bireyler ise kendi içlerinde farklılık gösterirler. Bunlardan bazıları tüm olaylara gözlerini ve kulaklarını kapatır ve umursamazlar sadece izlemek ile yetinirler. Bir de kışkırtanlar vardır zorbayı gaza getirerek işleri kızıştırıp kendine eğlence ararlar bu tip bireyler de zorba sayılabileceklerin arasındadır. Son olarak ise mağduru korumaya çalışan seyirciler. Bu bireyler ise zorbaya karşı durarak zarar gören insanı haklı olduğu için savunur ve buna bir son vermeye çalışırlar.
Çocuğunuzun Akran Zorbalığına Uğradığını Nasıl Anlarsınız?
- Çocuğunuzun içine kapanık tavırları varsa,
- Sürekli zaman geçirdiği okul, kurs gibi yerler hakkında soru sorduğunuzda cevaplamıyor veya hep aynı cevapları veriyorsa,
- Söyleyecek bir şeyi var gibi ama söyleyemiyor tabir yerindeyse kıvranıyorsa,
- Vücudunda yara, morlu, çizik veya ağrı varsa,
- Okula gitmemek için bahane buluyor ya da istemiyorsa,
- Evden dışarı çıkmak istemiyorlarsa,
- Ders notları ve yazılılarda not düşüşü yaşıyorsa,
- Depresyona girmiş gibi görünüyorsa,
- Okul ile alakalı faaliyetlere ilgisizse.
Akran Zorbalığı Nasıl Önlenebilir?
Zorbalığa maruz kalan çocuklar kolay kolay aileleri ile bu konuyu konuşamayabilir. Utanabilir, çekinebilir, kendini zayıf görebilir veya kendini koruyamadığı için suçlu hissedebilir. Bu noktada siz değerli ebeveynler devreye girmektesiniz. Çocuğunuz üzerinde dikkatli bir gözlem ile anlamanız mümkündür. Anladığınız taktirde çocuğunuza karşılık vermesi gerektiğini söylemeniz oldukça yanlış bir yönlendirme olacağı içi bu tarz söylemlerde bulunmamalısınız. Bunun yerine çözüm odaklı yaklaşmak her zaman daha yapıcı olacaktır.
Eğer çocuğunuz size yaşadığı durumu anlatmaya başladıysa onu sert tepki vermeden, destekleyerek ve sözünü kesmeden dinlemelisiniz ki size her şeyi açıklık ile korkmadan güvende hissederek anlatabilsin. Sorgulayıcı ve yargılayıcı cümle ve ifadelerden uzak durun. Aksi halde sizlerden sert tepki alan çocuğunuz yaşamı boyunca dışarıdan yaşadığı olumsuzlukları bir daha sizlere anlatmaktan çekinir ve bu zorbalıklara hep sessiz kalabilir.
Çocuğunuzun psikolojisine destek olmak istiyor iseniz onun gelişimine yönelik faaliyetlere yönlendirin kendini geliştirmesine müsaade edin. Geliştiğini fark eden çocuklarda özgüven yerine gelerek kendini daha iyi hisseder. Ancak sorunu bir türlü çözemiyor ve sizler de endişeye kapılıyor iseniz uzman psikologlar ile görüşerek çocuklarınızın psikolojisini dengede ve sağlam tutabilirsiniz. Bu sorun gelip geçici ve ufak gibi görünse de bireyden bireye değişiklik göstererek oldukça zor anlar yaşatabilmektedir. Ayrıca çocukluk travmalarını atlatamayan bireylerde yetişkinlik döneminde bu sorunlar devam etmektedir. Bu sebepten destek almak her zaman daha olumlu ve kalıcı kazançlar sağlamaktadır.